Beslenme, canlıların yaşamının devamı için gerekli olan besin maddelerini dış ortamdan edinme faaliyetleri olarak genellenebilir. Beslenme faaliyetlerinin bedenimizin canlılığını her açıdan desteklemesi ise tükettiğimiz besinlerin miktarı, zamanı, çeşitliliği, içeriği gibi birçok faktöre bağlıdır.
İnsan vücudunun ihtiyacı olan besin öğeleri makro ve mikro olarak ikiye ayrılır. Makro besin öğeleri; karbonhidratlar, proteinler ve yağlardır. Mikro besin öğeleri ise vitaminler ve minerallerdir. Bu besin öğelerinin dengeli ve yeterli alımını sağlamak için besinleri bazı gruplara ayırırız. Bu temel gruplar şunlardır:
- Süt ve süt ürünleri grubu
- Tahıl grubu
- Meyve-sebze grubu
- Et-kurubaklagil grubu
Birey günlük ihtiyacı olan kalorinin tamamını hatta daha fazlasını alıyor olsa dahi, bu besin gruplarını eksik veya dengesiz alıyor ise bu, kişinin yetersiz beslendiği anlamına gelir. Kişinin yetersiz ve dengesiz beslenmesi ise uzun ve kısa vadede pek çok kötü etkiye sebep olacaktır. Yetersiz beslenen kişilerde kısa vadede görülen temel etkiler şunlardır:
- Hareketleri ağır ve isteksizdir.
- Kuru, pürüzlü, lekeli cilt yapısına sahiptir.
- Genellikle aşırı yüksek veya aşırı düşük vücut ağırlığına sahiptir.
- Sık hastalanır, baş ağrısı, halsizlik, solgunluk, isteksizlik görülür.
Bu kişilerde uzun vadede kalp ve damar rahatsızlıkları, yüksek kolesterol, insülin direnci, diyabet, böbrek rahatsızlıkları, karaciğer yağlanması, yüksek tansiyon gibi fonksiyon bozuklukları görülme ihtimali yüksektir.
YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NASIL SAĞLANIR?
Yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması için temel besin grupları gün içinde yeterli miktarda alınmalı ve öğünlere dengeli şekilde dağıtılmalıdır. Beslenme, kişinin yaşam şekline göre 3-8 öğün arasında planlanabilir. Ana öğünler daha yoğun, ara öğünler daha hafif olacak şekilde düzenlenmelidir. Öğünlerde birden fazla besin grubu olması sağlık açısından daha iyidir.
TÜKETECEĞİMİZ BESİNLERİ NEYE GÖRE SEÇMELİYİZ?
Özellikle tahıl grubu için lif içeriğinin yüksek olması en önemli kriterdir. Beyaz ekmek yerine tam buğdaylı ekmek tercih etmek, makarnayı kepekli almak, pirinç yerine bulgur tüketmek ufak ama çok büyük farklar yaratacak değişikliklerdir. Lif miktarı yüksek yiyecekler kan şekerini hızlı yükseltmez, bu sayede insülin direnci ve diyabete karşı sizi korur, uzun süre tokluk sağladığı için kilo kontrolüne yardımcıdır, bağırsakların çalışmasını düzenler, kolesterolünüzün düşmesinde etkilidir. Tahıl grubunun yan sıra meyve-sebzelerin ve kurubaklagillerin de lif miktarı oldukça yüksektir.
ETİKET OKUMAK NEDEN ÖNEMLİDİR?
Marketten aldığımız ürünler bizi sıklıkla yanıltır. “Çok sağlıklı” olarak tanıtılan birçok ürünün içeriğinde glukoz-fruktoz şurubu, şeker bulunur. Sağlıklı beslenme amacı ile alınan kuru meyvelerde, meyveli yoğurtlarda, yulaflarda bulunan şeker içerikli maddeler; fark etmeden yüksek kalori alımına, bağırsak florasının bozulmasına, kan şekerinin dengesizleşmesine sebep olur. Bilinçli beslenebilmek için, alınan ürünlerin etiketini okumak bu yüzden önemlidir.